Babamın Gömleği

  Dolabımda gömlek, gömlekte bir kağıt

Kağıtta bir akşam güneşinin sıcaklığı yatmakta,

Puslu geçmişin yollarından kırık kağnılarla özlemlerim taşınmakta

Kağıtta bir imza, imza üstünde bir tarih

Eyy islam ordularının baş kumandanı, o tarihte yaşadıklarım nedir, caiz midir?

Gözlerdeki yansımalar halis midir?

Çocukluk çalmanın ak bir yanı var mıdır?

Kainatın kitabında bu ölümle eş değer sayılmalıdır.

Kağıtta bir ima, imada bir ölümlünün mezar taşında şunlar yazmakta

“Dar ağacıydım yıllar boyu, boğduklarıma aşk eyledim

Çocuklarıma kaç oğlak kaç kuzu kurban verdim fakat bir ömür bahş edemedim”

Kağıtta bir yazı, yazıda ise hüzün rüzgaları, bir dervişin tok nidaları

Sanki öpülmemiş yerlerin hazımsız sancıları.

Hüzünde ise bir toyluk, bu toyluğun üstüne sen hektar hasret ekili

Ölümle biçili, hıçkırıktan sular serpili

Hasrette bir babam, babam, babam

Gömlek mi

Babamın gömleği..

 

                                                              Ali Haydar RAHBAY & Şükrü BAŞTAŞ