Bilinmeyen Gerçekler Ardından

Bilinmeyen gerçekler ardından kavrulmuş kahve kokuları geliyordu

Doğmak bilmiyordu yeni yüzyılın sadakatli çocukları

Buğulu zamanlarda  sakinleşmiş defne yaprakları seriliydi yerlerde

Ve yenişemememize rağmen seviyordum avutulmuş yosmaları.

Sebepsiz dolardı içimize ay kokusu

Uful uful çakıllar taşardı gözlerden

Bir ihanet gecesi gencecik yıllar öldü

kimseler fark etmeden.

Seviştiğim kadınların hepsi ya cennet yurttaşı ya da şeytanın yoldaşı

Kimisinin içinde billur oyması delikler

Kimilerinin boyunlarında yabancıların ısırıkları

ve doymayan doymayan insanın azman arzuları.

Kızıl saçlara, iri göğüslere, tadılan kokulara bir acayip heyecan kaybettim

Sessizliğimin içine doğmamış umutlar zerk ettim

Buna rağmen tadılmamış dudaklar ektim, çaresiz sevdaları sulak bahçelerde biçtim.

Ne duydum ne gördüm ihanetten salkımlar

Tuzsuz ve vicdan yoksunu göz yaşları

Kaygan sırtlarda sadakatsiz dostların avuntulu elleri gevşetirken gerilmiş etleri, o hayali düşleri

Yakın dostlarımın altında aşklarımın inlemeleri

 

Bir çınar ağacı bir balta darbesi aldı, ben yanında seyre daldım

Ufuktan da uzağa kaçtı güvenilir dostlar, ben biner biner adım attım

Yol buldum, kaçtım. Kürek buldum, kazdım. Dost buldum bir umutla kokladım.

Dikenliydi yollar ve kavruk sokaklar.

Karanlığın içinde bir aydınlık odaya daldım.

 

Sessiz sessiz ihanetler, bunların hepsi dünyaya keder

Bilmez misin bu gerçekler bir imbikle hislere geçer

Belki sığ sularda durulanmadım, ama ateşe de vermedim ormanları bir eşkıya uğruna

Belki dalgınlıkla arzuladım ama vurmadım dostlarımın terli sırtlarından

Ilık bir gece sabahı yatakta uyurken bir genç kız bedeni

Bir an için dostlarımın koyunlarında şimdi bu uyku seli.

 

 

Ne sebepsiz ayrılıklara dostlarımı kattım ne de ürkek hayallerime başkalarını aldım

İpektendi yaşantım

Ne düğünlere şalvarla çıktım ne de dost meclisinde sevdamı dansöz gibi oynattım

uykulu gecelerde ben aslında hep hep dalgındım.

Bir ihanet gecesi her yer karanlık sadece bir evin odaları ayrı ayrı aydınlıkken

Saat gece üçü beş geçe bir kapıcının gözlerinde ayukka çıktım.

Yorumlar

Popüler Yayınlar