Virgül Eksikliği
Korsan kitaplarda milyonlarca gereksiz virgül kullanılıyordu. Milyonlarca cümle istemeye istemeye yarıda kalıyordu. Bu da demek oluyordu ki evrenin bir yerlerinde virgül eksikliğinden dolayı yarıda kesilmesi gereken cümleler kesilmiyordu, cümle aralarındaki nefes almalar yavaş yavaş yok oluyurdu. Herhalde bu nedenledir ki dünyanın süper güçlerinin liderleri seslerini çatlata çatlata konuşurken nefes almayı unutuyor, yüzleri kan çanağına dönüyordu. Bir yerlerde kart adamlar birkaç cümleye tav olacak kadınları yatağa atmak için şiirler okurken bu nedenledir ki susması gereken yeri bilmiyorlardı ve bu nedenledir ki şiir okumak günümüz dünyasında zamparalığı çağrıştırır, ağızları basitleştirir oldu. Aslında savurganca kullanılmasaydı bu kadar virgül korsan kitaplarda, kart zamparalar belki de kötü bir tonlamayla okuyacaktı bu şiirleri fakat, virgüllerin cümle aralarına kattığı nefes, erotik bir hava katacaktı ortama, her şeyin bir yatak macerası için yapıldığı bu kadar kolay anlaşılmayacaktı ve aynı niyette olan kadınların da bu kadar komiğine gitmeyecekti bu gereksiz gayretler. Mesela bebek bezinin pahalılığı ya da hayat kadınlarının hangi şartlar altında çalıştırıldığı tartışılırken tartışma programlarında, belki de yeteri kadar virgülümüz olsaydı bir kaos olmayacak ya da havada uçuşan küfürlere gerek kalmayacaktı. Virgül eksikliğinden kaynaklandı konuşulanların dinlenmemesi, çünkü zaman yoktu dinlemeye. O esnada ağzımızdan tek nefeste çıkacak cevaplarımızı oluşturmaya çalışıyorduk. Sizin de anlayacağınız bir tercih sonucunda dinlemeler hep arada kaynıyordu. Belki de bu yüzden ufacık anlaşmazlıklar şiddetli geçimsizliklere dönüyor, belki de bu yüzdendir günümüz dünyasında ilişkilerin süresi ortalama altı ayla sınırlı. Mahkemeler çoğu zaman bir suçlu bulur ve ona ceza verir, boşanma davaları dışında. Peki bu boşanma davalarında hiç suçlu yok muydu? Tek suçlu geçinemeyen insanlar mıydı? Kadın ya da erkekten biri diğerini aldatmamışsa kim suçlu olurdu bu davalarda?
Bu soruların başlangıcından anlatıyorum. Önce savurganca kullandık bu kadar virgülü, sonra insanlar birbirini anlamadı, nefesler karışmadı birbirine, dudaklar tadılmadı. İhtiraslı sevişmeler gerçekleşmesi gerekirken o çok pahalı ortopedik yataklarda, birbirlerini anlamayan bir çiftin yankılı çığlıklı tartışmaları gerçekleşti. Virgül eksikliğinden sıkıntı çekenler bu şekilde bahane etti ekonomik sıkıntıları, anlaşamamayı ve kendi uydurdukları bahaneye öylece inandılar ki "şiddetli geçimsizlik" gibi uydurma tabirler oluşturdular.
Gerçeğin aslı budur. Efsanelere inanmak kolaydır, bilirim. Ben de nicesine inanmışlığımla bilinirim. Bazen zoru seçip kırmak gerekir herkesin bildiği yanlış doğruları. Bu da onlardan biridir. Kısacası dostlarım; virgüllerinizi dikkatli kullanın, yoksunluğunu çekmekten sakının ve inanmayın bahanelerden doğan yalanlara.
NOT: Kesin cümlelerimin keskinliğine kapılmayın. Bir hipotezin ışığında sunuyorum görüşlerimi. Tartışmayın, kızmayın. Fikrim bir anda doğdu, heyecanım bunadır.
Yorumlar
Yorum Gönder